İnterneti yakından takip edenlerin bileceği gibi çoğu kişi bu yasaya tepkiler verirken, çoğu kişi de desteklediğine dair yazılar yayınlıyor ve kitleleri etkilemeye çalışıyordu. Yasa 24 Ocak günü ABD Senatosu'nda oylanacak. İşin kabul edilirse ne olacak kısmı ise; ABD hükümeti internet şirketlerine her türlü yaptırımı uygalayabilecek, yani onların denetimini de elde tutacak. Bu küçük para cezalarından siteyi tamamen kapatmaya kadar boyutları olan bir denetim olacak. Kabul edilmezse kısmı zaten şuanki durumun çok üzerinde olmaz.
Ben biraz kabul edilirseyle ilgili fikirlerimi paylaşmak için yazıyorum tabiki bu makaleyi, çünkü eğer kabul edilirse enteresan olur. -Bana kalırsa internetimizin kullandığımız yada kullanmadığımız kısmı bile uçsuz bucaksız enteresanlık boyutlarındayken, enteresanlıktan bahsetmek biraz abesle iştigal olur, ama söylemek istediğim şeyi yineliyorum, buna alışkın olduğumuz için bu alışkanlığımızı değiştirecek herhangi bir olay asıl bize enteresan gelecek olandır. - (Ne demek istediğim yine de anlaşılmadıysa önümüzdeki günlerde internet tarihimiz ile ilgili bir makale yazmak istiyorum, orada daha detaylı anlatacağım bu konuyla ilgili düşüncelerimi ). Kabul edilirse, ABD hükümeti, örneğin korsan yayıncılıktan Google'ı kapatabilir yetkisine sahip oluverecek, peki nasıl ? şöyle, bildiğiniz gibi Google internet üzerinde sadece arama hizmeti vermiyor Google'ın bilinen yada bilinmeyen onlarca servisi bizlerin hizmetine sınırsızca sunulmuş durumda, bu servislerin kimisi ücretli kimisi de ücretsiz. Mesela ABD hükümeti Google Docs servisinde yayınlanan bir kitap ile ilgili Google şirketine yaptırım uygulayabilir hale gelecek. Bu da Google'ı ve kullananları olumsuz etkileyecektir. Yada yine Google'a ait olan Youtube video servisini ele alalım, orada sertifikasız olarak binlerce video cirit atıyor. Olayın bizler için kötü olan yanı, artık internetten ulaşmak istediğimiz olan nesneye ulaşılabilirliğimiz kısıtlanacak. İyi olan tarafı da, o nesne diyelim ki sizin ve izniniz olmaksızın kullanılıyor, yani korsan.
Olayı kısaca dilim döndüğünce fazla detaylandırmadan anlatmaya çalıştım. Gerçi ülkemiz bu tür sansürlere biraz alışkın. Sadece ülkemiz değil, dünya üzerindeki ülkelerin hemen hepsi bu tür sansürler uyguluyorlar, uygulamak zorundalar. Bugün en büyük ambargoyu Çin uyguluyor. Yazılımları tersine mühendislik yöntemiyle crackliyor ve dağıtıyor, hacker saldırılarda bulunuyorlar vs., bu konuda Çin'i Rusya takip ediyor, sonra İran, Japonya diye gidiyor bu liste. Dikkat ettiyseniz bu konuda listenin en üstlerinde hep ABD düşmalığıyla bilinen ülkeler var. Nedeni ise, internetin doğduğu ülke ABD'nin internet teknolojisine yetişmek imkansız olduğu için baltalayarak yavaşlatmak. Bu listede Türkiye'de var ama fazla etkin değil. Hatta son günlerde kendi sınırları dışındaki şirketlerin internet sitelerini vatandaşlarına yasaklayan Belarus, listenin flaş ülkesi.
O zaman bu kadar ülke / hükümet internetin ne gibi bir zararını görmüş olabilir de sansür yoluna gidiyor. İnternet, hergün üzerine yeni bir şeyler katarak ve hızla büyüyen çağın teknolojisi - kimisine yavaş bile geliyor denilebilir, kimisi için de çok hızlı. - İnternet çok büyük bir okyanus burda herkes hemfikir, ama hala keşfedilmemiş derinliklerinin olduğu da kabul edilebilmeli. İşte bunca ülkenin derdi bu, kontrol edilemeycek noktaya gelmeden kontrolü elimize alalım. Çünkü bu hızla giden bir cisim ancak zarar verir. Bir diğer neden, teknolojik bloklaşmalarda geri planlara atılmak. Örneğin hala gelişmekte olan güzel ülkemizin, internet aleminde en alt gruptaki blokta yer aldığını biliyor muydunuz ? Ne kadar onur kırıcı değil mi? İşte Belarus, Rusya, Çin, İran, Hindistan'ın haklılığı. Liste başları ABD ve AB ülkeleri.
Görüşler hemen hemen bu şekilde olsa da, insanoğlunun bilgiyi alma ve paylaşma hakkını kısıtlamak da insanlık suçudur bir yerde. Şimdi konunun özetine baktığımızda, hem hükümetlerin hemde insanların ve internet şirketlerinin kendi perspektiflerinde haklı olduğunu görüyoruz. İşte internet daha bugünkü halindeyken, bunu bile dengeleyecek bir adalet sistemimizin olmaması kaosu getiren en önemli faktör. Yaşadığımız hayatı göz önüne aldığımızda bile, internet ve diğer şeyler arasında büyük bir uçurum olduğunu görüyoruz. İnternet bir ütopya ve çoğu kişi onu ne için ve nasıl kullanacağını hala bilmiyor. Sadece kullanan insanlardan bahsetmiyorum, denetim almaya çalışan kurumlar için de geçerli.Altyapıdan kasıt bu. Sen interneti çok güzel amaçlar için kullanabilirsin ama kullanıcı bazında düşünüldüğünde yasak içerik paylaşan insandan pek bir farkının olmadığını görüyorsun. Bu da altyapısı sağlam olmayan eğreti bir yapının çok kolay sarsılmasıdır. Bu şekilde anlatıyorum ama zamanla insanların interneti daha iyi amaçlarla kullandığını da söylemek gerekir. Giderek daha da güzelleşiyor internet kullanımı.
Asıl konuyu çok fazla dallandırmadan özet kısmına geçersek; hükümetler, milli çıkarları ve vatandaşlarının güvenliği, internet şirketleri ise, şirket çıkarları ve popülariteye bağlı olarak işlevselliklerinin mücadelelerini veriyorlar. Büyük kapışma 24 Ocak'ta başlıyor ve bu oylamanın sonucu ne olursa olsun, kavga bitmeyecek gibi görünüyor. Hatta yeni başladığı bile iddia edilebilir. Kavgayı ABD başlattı, 23 Ocak'ta internetin devleri ( Google, Facebook, Twitter, PayPal vs.) tam gün kepenk kapatma sansürüyle karşılık veriyorlar. Yazının başındaki fotoğraf da onları temsil ediyor zaten. Bu dev kapışmadan en az sıyrıklarla çıkmak bizlere düşüyor tabiki. 23 Ocak'ta Facebook yok, Google yok, Twitter yok, Youtube yok, PayPal yok. O gün çoğumuzun canı sıkılacak gibi. O gün bu sitelerde işlem görme planı kurmayın. PayPal üzerinden çalışanlar : Ödemelerinizi birgün sonra yada önce yapabilirsiniz, o gün ödeme beklemeyin. Diğer uyarım da bu gibi sitelere reklam verenlere olur: Bir tam gün reklamınız bu sitelerde yayınlanamayacak, ona göre ölçün, biçin.
edit (23.01.2012) : Yapılan protestolar ve tepkiler sonucu SOPA tasarısı daha geniş bir mutabakat sağlanana kadar ileri bir tarihe ertelenmiştir (Mart olarak öngörülüyor ). ABD her ne kadar geri adım atmış gibi gözükse de, dosya paylaşım sitesi Megaupload.com'un sahibinin tutuklanması, telif haklarını umursamadan savurgan dosya paylaşımı yapan sitelere gözdağı oluşturmaya yetti. Sıranın Rapidshare'de olduğu söylentileri giderek yayılırken, bu tür yasaklama ve tutuklama olaylarının ABD sınırları dışına da çıkması daha geniş bir çevreyi endişelendirmiştir. Komplo teorisi o ki : Tümdengelim ihtimaline karşılık, aman paylaşımlarınıza dikkat edin. Bir şarkı, bir video yada bir kitabın bir iki paragrafı için kurban gidilemeyecek kadar güzel bir dünyada yaşadığımızı unutmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
dikkate alınmak istiyorsanız buraya yazdıklarınıza dikkat edin