Sayfalar

1 Ocak 2012 Pazar

Ve büyük umutlar beklenen 2011 hayalkırıklıklarıyla yerini genç yetenek 2012'ye bıraktı

   Bugün 1 Ocak 2012. Az önce 2011 yılbaşısında yazdığım yazıyı okudum. Bu artık bir gelenek halini almaya başladığının yanı sıra; insan biraz eskiyi bitirmenin hüznü, yeniye başlamanın umuduyla sarılıveriyor klavye karakterlerine. Bu yılbaşı biraz soğuktu filan ama deşarj olma(anladığı şekilde) ihtiyacı duyan insanlık için, Fenerbahçe marşlarındaki gibi yağmur çamur vız geldi tırıs geçti. Taksim yine adım atılamayacak haldeydi.Barlar dışarı kadar dolup taşmıştı. Sanki ortaçağda çok büyük bir savaş kazanılmış da o akşam eğlenen herkes büyük galibiyeti içki ve karşı cinsiyle kutluyordu(kelimenin gidişatı kadınlarla olmalıydı farkındayım ama bazı kadınlarda eğlencenin dozunu ayarlayamadığından bu daha uygun düştü).
   Yeni bir yıla girmenin aslında ne anlama geldiğini, bizim onu ne olarak gördüğümüz konusundaki fikrimi şuradaki yazımda belirtmiştim zaten tekrar tekrar yazmanın bi manası yok. Ha bu arada blog yazmanın belki en iğrenç tarafı olsa gerek. Olayı anlamayanlara dipnot bu blogda ki herşey benim fikirlerimdir. Alıntı olanlar da desteklediğim fikirlerdir.
   Yeni yıl kelimesinin, kelime anlamlarıyla uğraşarak açalım bu kezde blogun 2012 ilk kaydını. Yeni yıl kelimesi ilk söylendiğinde insana birşey bitmiş de yenisi başlayacakmış hissi verir. Sanki İlkokul 2. sınıf bitmiştir de 3. sınıfa başlayacakmışız gibi bir heyecan, bir gözleri ıraklara yatırmak, bir umut doğdurur içimizde. 1 Ocak günü herşey değişecekmiş ve bizim hayatımızda durmasını istediklerimiz, istediğimiz ölçüde kendi kendini yenileyip, hayatımızda olmasını istemediğimiz nesneler ise tarihimizin karanlık sularında kaybolacakmış gibi enteresan bir etki oluşturur. Ama tüm algılarımızı açıp o an etrafımızda olana bitene full konsantre olduğumuz ilerleyen dakikalar, hatta her bu şekilde geçen dakika biraz daha umutlarımızı azaltarak devam etmektedir. Yani öyle hiçbişeyin kendi kendini yenilediğine filan şahit olamadıkça yada hayatımızdan artık defolup gitmesini istediğimiz o kötü şeyin hiçbir yere gitmediğini gördükçe. Ama yinede enteresan şekilde her 31 Aralık da tüm hazırlıklar eksiksiz olarak yapılır. Yalan yanlış olduğunu her ağızın söylediği yüksek dozda batıl olan inanç bütün bir yıl o şekilde geçer geyiği kimine göre karşı konulamaz bir kehanet kimine göre tutunacak son dal olarak tek gündemimizdir. Ancak hüzsran daha ilk dakikalarında başlar yeni yılın, piyango karavanadır ve içkiye biraz daha eğim kazandırılır. Biletler yırtılır gecenin geri kalanının ne şekilde geçirilebileceğinin ince hesapları kafada dönmeye başlar. Halbuki mantık süzgeci derki sana (keza genelde duymazdan gelinir bu ses) 'tüm bunlar dejavu', geçen yılki sahne aynen tekrarlanır.İnsana bu ses ta o bileti alırken duyurulur aslında ama 'bi defol git be kardeşim' edasıyla elinin tersiyle uzak edilir ve diğer bir ses olan ama genelde zayıf, fısıltı şeklinde duyulan fırsatları her şekilde değerlendirmeye eğimli olan insanın içindeki o tilki konuşuyordur, ona uyulur, denize düşen bu kez tilkiye öyle bir sarılır ki; 'Usta şunu çektim, alıyorum'. Yüksek olan ses susmaz siz ne zaman piyango kelimesini ansanız, tetiklenir, hatta adam rakamlar için düğmeye bastığında da tetiklenir her seferinde ters edilir. İşin sonunda baktık ki o haklı çıktı ve biz mağlup ayrıldık bu mücadeleden yıkıntı anları başlar ve teselli her zaman olduğu gibi içkinin dibinde yada dost sohbetlerindedir. Dalınır gecenin getireceklerine.
   Evet bugün 1 Ocak. yeni bir yılın başı, kendi hayatıma bakıyorum da eski yılın sonundan (dün) herhangi farkı henüz yok. Peki olur mu ? Düşünüyorum da o da çok zayıf. Sonuçta pazartesi yine eski yıldaki işimize gidip, aynı şeylerle meşgul olacağız. Öğle yemeklerinde yine aynı yemekleri tercih edeceğiz. Akşam yine aynı eve döneceğiz. Bankalar yine borçları için arayacaklar. Yine aynı arabaya bineceğiz, yine aynı yakıtı alacağız arabamıza.Yine aynı insanlara anne, baba diyeceğiz. Evli isek yine aynı insana karıcım, oğlum, kızım diyeceğiz. Ve kimse yeni bir yıldan başka hayatında yeni olan 3 tane şey sayamaz ardarda. Ama yine de şairin dediği gibi (delidumrulvari oldu ama :) ) İnsanı yaşatan umutlardır.
   2012 adına yazdığım bu makaleyi, aldığım mesajlardan en beğendiğimi burada paylaşarak noktalamak isterim, yazının sonuna birde şarkı ekleyelim günün anlam ve önemiyle alakalı olarak. Şarkı yeni yılların aslında hiçbir şeyi değiştirmediği, evrenin enerjisi kuramını hiçbir şeyin bozamadığı ve içimizdeki o saf ve güzel duyguları kimsenin ve hiçbir şeyin (zamanın bile) bozamadığı, güzel insanlara gelsin. Şairin dediğine benden eklenti : yada bu güzel insanlardır.
   Mesaj : Zamanı yapamayacağımız şeyleri istemekle geçirdiğimiz söylenir. Oysa gücümüz tüm zamanları zorlar. Yeter ki kendimize ve dostlarımıza güvenelim. Yeni yılda sağlıklı ve mutlu olmanız dileklerimle.
   Şarkı : 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

dikkate alınmak istiyorsanız buraya yazdıklarınıza dikkat edin