Sanki bu tür şeyler olmasa tv de gerçek görevi olan iletişme işini yapacakmış gibi ama bu tür şeyler insanlarında ego larını okşuyo yalan yok şimdi. Bir de senaristler ustaysa, gelişen olayları ortalamada tutarlarsa, milyonların aynı anda "aaa aynı duyguları bende yaşamıştım" diye içlerinden geçirirken o olayla ilgili anılar gözlerinin hızlıca geçer. Buda tabi diziye olan bağlılığı arttırır. Bu dizi ve sinemacılıkta çok büyük bir etkendir.
Bugün milletvekilleri bile oylamaya gitmeyip de aşkı memnu finalini izliyorsa vardır birşey dedim. Finaldeki intihar sahnesinin videosunu izledim. Saçma ve gerçek hayatla bağdaşmayan çok şey var. Ama duygu yoğunluğu insanları orda tutuyor.
İnsanlar sonuç olarak boşluk dolduracak bişeyler her zaman bulabiliyorlar. (Tv dizileride de bu işi danışıklı dövüşe çevirmiş. "Siz izleyip boşluk doldururken biz de paramızı kazanalım" demişler). Bende blog yazarak boşluk dolduruyorum. Ama tek farkım ne sizden para kazanmak gibi bir amacım var nede popülarite kaygım var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
dikkate alınmak istiyorsanız buraya yazdıklarınıza dikkat edin