Sayfalar

27 Haziran 2010 Pazar

Biraz da Teknoloji : Bilgisayar Almadan Önce Okuyun

Bugünlerde bilgisayardan ve internetten anlayan herkes gibi benim de gözüme çarptı. Teknoloji sektöründe müthiş rantlar üzerine kurulu bir pazar var. Bu durum aslında bölgeye ve satıcının durumuna göre değişiyor. Bilgisayar almayı düşünen bir kişi parçalardan ve özelliklerden anlamıyorsa potansiyel kektir. Bu durum normal aslında. Bilgisayar geçmişimiz çok uzun değil. Microsoft'un her eve ve herkese bir bilgisayar kampanyasına bilgisayar üreticisi markalar destek vermeseydi hala çoğumuz tanışmış olmayacaktık. Çünkü Microsft'tan önce piyasanın tek hakimi olan IBM sadece kurumsal bilgisayarlar üreterek bilgisayarın kişisele indirgenemeyeceğini savunuyordu. Bu duruma Bill Gates bir son vererek kişisel bilgisayar üretimine start verildi. Ve doğal olarak IBM ve Microsoft arasında soğuk savaş resmen başladı. Tabi sizin de bildiğiniz gibi savaşın galibi Microsft. Hatta öyleki IBM hala kendi markasıyla kişisel bilgisayar üretmiyor. Başka marka altından kendi tesislerinde üretiliyor. Bu markanın adı çoğunuzun bildiği gibi : Lenovo.

Microsft'un şimdi de az gelişmiş ülkelerdeki her öğrenciye bir netbook uygulamasına pazarda adı geçen her firma destek veriyor. Hatta IBM bile Lenovo adıyla destek veriyor. Çünkü Microsoft stratejilerini öyle bir sihirli değnekle planlıyor ki ve öyle kocaman adımlar atıyor ki, hiç kimse rekabet bile edemiyor. Biraz mücadele etse batma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Ama Microsft'u alanlara ve branşlara ayırdığımızda rekabet ettiği birçok bilişim şirketi olduğunu görüyoruz. Bunların en dişlisi Google. Google ilk kurulduğunda tamamen internet servisleri üzerine çalışmalar yapıyordu. Fakat daha sonra Microsoft'unda bu sektöre girmesiyle rekabet başladı. Şuan Google, Microsoft'un hizmetlerinin alternatiflerini piyasaya sunarken, Microsft'ta Google'ın alternatiflerini piyasaya sürüyor. Son kullanıcılar yani bizlerde hoşumuza gideni kullanıyoruz.

Bu kısa bilişim hikayesini verdikten sonra şunu söyleyebilirim. Az gelişmiş ülkelerde herkese bir bilgisayar kampanyası 90'lı yılların ortalarından itibaren Türkiye'de uygulanmaya başlandı. Fiyatlar aşağı çekildi, özellikler kısıtlandı. Ve gerçekten işe yaradı. Hemen hemen hepimiz bilgisayar nedir? ne işe yarar? En azından fikir sahibiyiz. Hatta bazı kimseler bilgisayar olmadan işlerini halledemez oldular. Kısa zamanda o kadar çok haşır neşir oldukki; kimisi ihtiyaçlarını karşıladı sadece, kimisi para kazandı meslek edindi. İşte yazının konusu da bu aslında. Bilgisayarı ve interneti sadece msn'e girmek, film izlemek ve müzik dinlemek amacıyla kullanan milyonlarca insanın olduğu günümüz Türkiye'sinde, bu işten biraz anlayanlar balyaları çuval çuval götürebilirler. Götürenler var. Genelde bu kişiler mahalle arası bilgisayarcıları. Sizin windowsunuz çökse ilk gideceğiniz yer yani. Çünkü anlamıyorsunuz. İnsanın bilmediği birşey karşısında yorum yapması çok zordur sonuçta. Çünkü bilgi yok, ram boş dönmüyor. Onlarda bir işletim sistemi cd'siyle sistemi kurtararak cukkayı cebe atarlar. Çünkü ekosistem bu şekilde ilerler.

Size bilgisayarın herşeyini öğrenin demiyorum ama biraz sonra yazacağım tavsiyelere mutlaka uyun.

Konuyu baştan alalım : Diyelim ki bir bilgisyar alacaksınız. Kesinlikle alacağınız yer ile ilgili ilk tercihlerinizi büyük şirketlerden yana kullanın. Örneğin: ElektroWorld, Teknosa, Media Markt, Bimeks gibi... (Ama sakın Evkur gibi yerlerden ödeme kolaylığı ve taksit sayısına aldanıp almayın iki bilgisayar parasına bir bilgisayar sahibi olursunuz.)
Alacağınız bilgisayarı ne için kullanacağınız da önemli. Mesela oyun oynamak içinse ekran kartı ve ram önemli. Yada internette çok daha fazla zaman geçiriyorsanız ram ve işlemci önemli... gibi
önemli bilgiler var. Tercihlerinizi ve daha çok ne amaçla kullanacağınızı belirleyin. Özellik seçiminde bunları göz önüne alın.
Kampanyalara ve aldığınız yerin ödeme kolaylığı yapıp yapmadığını araştırın. Ve kredi kartı kullanmaya özen gösterin çünkü özel indirimler, özel kampanyalar olması sözkonusu. Bilgisayarın maliyetini çok daha aşağı çekmiş olursunuz.
Almadan önce garanti belgesini inceleyin. Kaç yıl olduğuna, aldığınız makinenin adı, modeli, seri numarası sizin aldığınızla aynı mı kontrol edin. Eğer müsade edilirse almadan önce makineyi yüzeysel olarak inceleyin. Edilmezse fabrikadan hatalı çıkabilme veya kargoda düşme-çarpma ihtimalini göz önünde bulundurarak arızalı çıkan ürünü kaç gün içinde iade edebileceğinizi sorun. Faturayı mutlaka alın ve saklayın.
Önemli kesinlikle ikinci el bilgisayar almayın. Özellikle laptop. Çünkü sorunlu bir makineyi sorunsuz hale getirip satabilmesi çok kolay. Garantisi iadesi de yok. Dikkat edin anlayamazsınız. Paranızla rezil olursunuz
Evinizde kontrolleri yapın makinenin bir eksiği var mı? Varsa öncelikle aldığınız markanın çözüm merkezi yada yetkili servisini arayın. Aldığınız alışveriş mağazasını ikinci planda tutun. Sorun yoksa bile bir programı kuramadığınızı yada kullanımda problem yaşadığınızı bahane ederek markanın çözüm merkezini arayın. Bunu yaparsanız ileride gerçekten problem yaşadığınızda daha hızlı ve daha sağlıklı dönüş yaparlar.
Yazılımsal donanımsal problemler yaşarsanız önce google'da arama yapın; çözemezseniz, bana bildirin (elimden geleni yaparım); çözemezsem, format atın (bilmiyorsanız yada biliyorsanız bile formatta çözmezse çevrenizdeki size en yakın bilgisayarın yazılım ve donanımından anlayan birinden yardım alın). O da çözemezse o zaman arasına bir miktar sıkışmış demektir.
Ve unutmayın ki bilgisayarın önemi her geçen gün artıyor. Bilgisayarı çok sık arıza yapan biri olarak diyorum ki şuan sorunsuz çalışıyor olması bozulmasından iyiyse, bozmamaya özen gösterin. Çünkü özel ve genel her türlü bilginiz bilgisayarınızda depolanıyor. Harddiskin uçması demek, bilgilerin uçması demek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

dikkate alınmak istiyorsanız buraya yazdıklarınıza dikkat edin